Kerem Bozyayla – ŞİKE ÇORBASI
“Ufak tefek boyu var türlü türlü huyu var” sözü bence tam olarak Zekeriya Öz için söylenmiş.
Her taşın altından o çıktı ama lütfedip askerliğini bile tamamlamadı. Üçer aylık, üç hava değişimi izniyle olayı kaynattı, ardından kilo veremedi bahanesiyle görevini yerine getirmedi. Askerliğini yapmadı.
Özel yetkili savcı, gerçek bir süper kahraman. Şimdi yurt dışında. Kaçtı! Çorbacı Zeki.
Önce bir nefret odağı seçilmeliydi, çorbacı ve arkadaşları seçtiler.
O nefret odağı seçilirken aynı zamanda en çok sevilen olmalıydı.
Aklınızda en çok sevilen ama en çok nefret edilen bir şey tutun. Bence Fenerbahçe.
Bundan çok eminim 2 soruluk bir anket olsa sonuçta en çok biz çıkarız.
Burada ilk hedef nefreti büyütmekti, cenahları hazırdı, Fenerbahçe diğer otlardan daha gür ve sağlıklı büyüyordu. Sevenini de terörize edebilmek en kolay olanıydı.
“Ben bırakın Fenerbahçe için terörize olmayı babamı tanımam” diyebilen çok insan vardı, gördük.
Neyse, hikayenin neredeyse tamamını biliyorsunuz. Tekrar üzerinden geçmeyelim. Ben bu yazıda sebep/sonuç ilişkileri üzerinde durmalı ve şikenin neden bir çorba olduğunu anlatmalıyım.
2008-2011 yılları özellikle art arda patlayan ve Türkiye’de yerinden oynamaz denilen askeri vesayetin ortadan kaldırılmasında mihenk taşları olan davalara sahne oldu. Kimse ne olduğunu anlayamıyor, kimse hiçbir şeyden emin olamıyordu. Fakat 2011 baharı biraz farklı. Bazı ölümler ve toplumda başlayan sorgulama dalgası, yavaş yavaş aşçıları huzursuz etmeye başladı. Özel yetkili savcılar, gizli tanıklar, toplumda saygın kişilere uzanan itibar suikastleri 3 Temmuz 2011 sabahına kadar yükseldi. Ve 3 Temmuz sabahı aniden bütün ateşlerin altı kısıldı. Çünkü mükemmel bir çorba servis edildi: “Şike çorbası.”
Birileri kahroldu, dünya sevinçten başka birilerinin oldu.
Ergenekon? Balyoz? Ateş düştüğü yeri yaktı. Bir devir kapandı yeni bir dönem başladı.
Herkes bu arada hep cambaza baktı. Ne zaman toplum gerilse, hafızası yerine gelmeye cüret etse çorba yeniden kaynatıldı, servis edildi.
Çorbacı Zeki tutmuş, kolpacı aslan pişirmiş, torbacı timsah yemiş, bombacı hamsi hani bana hani bana demiş. Kimse solcu kartal ne yaptı diye sormasın, aklanıp gelememiş ama güzel stadı beleşe kapınca o da yolcu olmuş.
4444 gün oldu, çorbanın artık dibi tuttu.
Biz yemedik allah artırsın, çorbayı yapanlar kaldırsın.
Hürmetle.
Kerem Bozyayla – 2 Eylül 2023